Son zamanlarda gerek yerel basın olsun, gerek ülke basını olsun sağlıkla ilgi haberler gündemden düşmüyor. Evet ülke olarak sağlıkta çok güzel bir yere gelindi. Sağlık turizminden bahseder durumdayız. Yurt dışından gelenlerin anlattığı bizim imrenerek dinlediğimiz olmasının hayalini dahi kurmakta zorlandığımız hava ambulanslarımız var. Gerektiğine başka ülkeden hastamızı alıp geliyoruz. Kendi ülkesinde tedavi olamayan insanların sağlığına kavuştuğu bir sağlık sektörü var iken, neden olumsuz haberlerde gündemde giderek artmaya başladı. Kendi ilacımız, tıbbi cihazlarımızı üretmek için çalışıyoruz. Hastanelerimiz  5 yıldızlı otel konforunda. Basında yerelde ve genelde yer alan olumsuz haberleri ana başlıklar altında genellersek;

-Hastane - ambulans yangın haberleri

-Hastane Otomasyon Sistemi Haberleri

-Hastane yemeklerinden Şikayet

-Hastane Su Baskın Haberleri

-Hastaneden verilen eksik-yanlış belge haberleri

-Geçi Görevlendirmeler

-Kaybedilen Davalar

-Temizlik Haberleri

-Disiplin Cezaları

-Hastane Kantin Hizmetleri

-Çalışmayan sistemler(bozuk asansör,mr v.b)

-Uygulanmayan yönetmelikler

-Sağlıkta yönetici atamaları

Organizasyon bozukluklarından kaynaklan haberler çogu. Maddeler üzerinden kısaca değerlendirme yapalım.

Hastane- ambulans  yangın haberleri: Tüm hastanelerin bir alt yapısı bulunmaktadır. Bu kurulan alt yapı üzerine alt yapı sistemleri ve gerekli önlemler alınmadan   yapılan eklemeler sistemin çökmesine neden olmaktadır. 400 yataklı hastane 600 yataklı hale getirilirse yapılan alt yap ne yapabilir. Birde zamanında yapılmayan kontrol, iyileştirme ve bakımlar elbette bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Ambulansların bakımları yapılıyor mu acaba? Periyodik kontroller?

Hastane Otomasyon Sistemi Haberleri;Aslına bakarsanız hastane otomasyon sistemi ile ilgili tek bir olumsuz haber duymamız gerekmekte ama bizim gündemiziden düşmemektedir. Her ilde en az 1 tane olmak üzere Sözleşmeli müdürden dahi daha fazla ücret alan sözleşmeli bilişim uzmanları var. Ayrıca otomasyon sistemleri hizmet alım yolu ile yürütülmektedir.Hizmet alımının yürütülmesi içinde görevli personel vardır.Ve bu hizmetin aksaması durumunda yapılan sözleşmenin gereklilikleri. Sözleşme gereklilikleri ve uygulanması gereken cezai yaptırımlar uygulansa zaten herkesin işinde daha özverili olacağı açık değil midir? Yada sözleşmeli bilişim uzmanları il sağlık müdürlüklerindeki klimalı odalarından çıksa, sahada olsalar uzmanlık alanları ile ilgili süreçlerin içinde olsa  otomasyon sistemleri nasıl olur acaba?

Hastane yemeklerinden Şikayet: Hatanelerde yemek hizmetleri hizmet alım yolu ile yapılmaktadır. Bu durumda yemek hizmetininde bir şartnamesi ve idari sözleşmesi bulunmaktadır. Bir çok hastanede de yemek hizmetleri v.b. hizmetlerin aksamadan yürütülmesi için atanmış olan Sözleşmeli Klinik Destek Hizmetleri Müdürleri, müdür yardımcıları bulunmaktadır. Ancak Klinik Destek Hizmetleri Müdğr ve yardımcısı şartnameyi bir kez okumuş mudur? Şartnamde belirlenen oranların nereden alındığını bilmektemidir? Yemek listeleri bu şartanemde belirlenen usullere gör hazırlanmakta mıdır? Şartname ve idari sözleşmede yer alan hükümler yerine getirilmekte midir? Hizmetin yerine getirilmesi, hasta ve hasta yakını, personelin hijyyenik ortamlarda gramajında ve yasa yönetmeliklerde yer alan ölçülerde yemek yemesi sağlanmaktamıdır? Gelen şikayetler nasıl değerlendirilmektedir.Gelen şikayetlerin geregi yapılmakta mıdır. Yoksa şikayet eden şikayet ettiği ile mi kalmaktadır. Personele yapılan iş ve işlemler ile ilgili bilgi verilmekte midir?

Hastane Su Baskın Haberleri: Hastanelerin kabulu aşamasında gerekli hassasiyet gösterilmiş midir? Tekrarlanmaması için ne gibi önlemler alınmaktadır? 

Hastaneden verilen eksik-yanlış belge haberleri: Hastane içersinde personel görevlendirilmesi liyakat ve işi bilen yerine adam kayırmacılık sistemi ile yapılırsa, personelden çok amir varsa, 1 kişinin yaptığı masa başı iş 10 kişi tarafından yapılrsa, personel eğitimleri tamamlanmaz ise, bir gurup personele iş verilmez iken, çalışan personele iş gücünün üstünde iş yüklenirse bu sonuç kaçınılmaz olmaktadır.

Geçi Görevlendirmeler: Sağlığın kanayan yarası geçici görevlendirmeler. Hekiminden hekim dışı sağlık personeline, güvenlik görevlisinden, temizlik personeline ve veri hazırlama elemanına kadar her meslek gurubundan geçici görevlendirme vardır İl-İlçe Sağlık Müdürlükleri, ADSM ve ADSH'lerine. Hekim il-ilçe Sağlık Müdürlüğünde geçici görevlidir, acil servis kapatılır, hizmet verilmiyor yada hekim az yogunluk yaşanıyor diye haber olur. Röntgen çekilmiyor röntgen teknisyeni yok diye haber olur bakarsınız kadrolu röntgen teknisyeni ADSM'de gecici görev ile mutemetlikte çalışır. Personel yurt dışı geçici görevlendirme ister, eleman yok denir. mahekemeye verilir mahkeme kaybedilir haber olur,  bakarsınız kadrosunda ki 100 e yakın personel il -İlçe Sağlık Müdürlükleri, ADSM ve ADSH'lerde geçici görevli. Personel nöbet tutmaktan bıkmış evin yolunu kaybetmiştir bakarsınız kadrosunda ki 100 e yakın personel il -İlçe Sağlık Müdürlükleri, ADSM ve ADSH'lerde geçici görevli. 25 yıl ve üzeri personel nöbetten çıkmak ister dilekçe verir eleman ihtiyacı var denilerek redededilir bakarsınız kadrosunda ki 100 e yakın personel il -İlçe Sağlık Müdürlükleri, ADSM ve ADSH'lerde geçici görevli. Sahi bu pdc si dolu il -İlçe Sağlık Müdürlükler, ADSM ve ADSH'ler geçici görevlendirilen elemanlar olmayınca çalışamıyor iken, pdc doluluk oranı tam olmayan, hizmetin asıl verildiği ve yapılan tüm yatırımların saha yansımasını sağlayacak olan hastanelerde kadrosunda bulunan 100'e yakın  personel il -İlçe Sağlık Müdürlükleri, ADSM ve ADSH'lerde geçici görevli iken  hizmet nasıl yürütülmektedir.

Kaybedilen Davalar: Son zamanlarda özellikle  yasa ve yönetmeliklerin uygulanmamasından kaynaklı davaların sağlık bakanlığı tarafından kaybedildiği görülmektedir. Yurt dışı görevlendirmede takdir yetkisi bulunmayan yönetici kendinde taktir yetkisi görebilmekte, şua izni yetkisini kendinde görebilmekte ve personelin özlük hakkı olan iş ve işlemlere izin vermediği için çalışan bakanlık ile davalı duruma gelebilmektedir. Sonuç ise gayet açık ve net olarak Bakanlığın davayı kaybetmesi ile sonuçlanmaktadır.  Aslında yasa yönetmelikler uygulaNsa dava konusu olmaycak iş ve işlemler dava konusU olmakta ve bu açılan davalar   Sağlık Bakanlığı aleyhine sonuçlanmaktadır. Hemen hemen her hastanenin bir hukuk büro birimi  bulunmakta. Ayrıca, il sağlık müdürlüklerinin hukuk büro birimleri ve Avukatlık Hizmetleri büroları da  bulunmaktadır. Ancak mahkemeye  gönderilen  evrakların eksikliği, şahitlerin ilgisiz ve alakasız yazılımları, sözleşme ve şartnamelerde yazan maddelerin yerine getirilmemesi, mahkeme sürecinin önemsenmemesi  nedeni ile davalar kaybedilmektedir. Bu kaybedilen davalar neden rucu edilmez. Neden davaların kaybedildiğine dair bir süreç analizi yapılmaz. Teknik şartnamede yazan hükmü dahi yok diye yazıp gönderen ve şartanemenin geregini yerine getirmeyen sözleşmeli yöneticiden rucu edilmez.Teknik şartnamede yazan hükmü dahi yok diye yazıp gönderen ve şartanemenin geregini yerine getirmeyen   kurumlar  ve buna silsile yolu ile imza atan sözleşmeli yöneticiler, il sağlık müdürü de dahil olmak üzere neden ne istendiğine bir bakmaz. Teknik şartnamede yer alan hükmü yok diye imzalayan sağlık müdürü ne yapmalı. Elbette kendisinin şartnameyi okumasını beklemeyiz ama kendisine o evrakı gönderenleri seçen o. O nedenle sorumluluk hem vicdanen, hem kanunen il sağlık müdüründe   değil midir? Haklı yere kaybedilen her davada ödenen her kuruş devlet malı değil midir. 85 milyonun kul  hakkı yok mudur?

Temizlik Haberleri: Temzilik yaptırmanız gereken personeli masa başına çekerseniz, işe göre değil adama göre iş ayarlarsanız, mesai gelmeyen personeli günlerce görmezden gelirseniz, e imza var iken  imza için temizlik personeli görevlendirmelerine devam ederseniz, iş yapmayıp sorumlusuna hakaret eden, karşı gelen  temizlik personeli ile çay kahve içip benim komşum, köylüm, hesabı yaparsanız temzilikte daha bunlar  iyi günleriniz. Daha sonra kimyal madde yi su ile temizleme haberlerini okumak  normal bir solay haline gelebilir.Hastane enfeksiyon oranlarının artmasını görmek çok şaşırtmamalı kimseyi.

Disiplin Cezaları: Kanun yasa ve yönetmeliklerde belirlidir yapılan iş ve işlemlerin sonucu. Ancak kurumlarda aynı iş ve işlem için farklı disiplin cealarının uygulandığını görmekteyiz. Disiplin cezaları verilirken yasa ve yönetmelikler dikkate alınmadığı kayıtlar net olmadığı için için kaybedilen mahkemeleri de görmek mümkün. Yada Baknlığın kendi iç tamimine rağmen olayın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen displin cezası verme iş ve işlemleri mahkemeden dönmektedir.

Hastane Kantin Hizmetleri: Sayın Recep AKDAĞ'ın bakanlığı döneminde yayınlamış oldğu ve aksine bir iç tamim yayınlanmamış olmasına rağmen hastane kantinlerinde fiyat kontrolünün yapılmadığı görülmektedir. Yayınlanan genelgede kantinlerin fiyat kontrolü için idarecilere sorumluluk yüklemiş ve teknik şartnamelerde yer alması istenmişti. Gelinen noktada uygulanmakta mıdır? Uygulanıyor ise bu hastane kantin fiyatları neden sürekli şikayete konu olmaktadır? Uygulanmıyor ise sözleşmeli yöneticiler profosyonel yönetici midir? Bakanlığın genelgesine rağmen bu maddeyi yerine getirmeyen profosyonel sözleşmeli yöneticiler için ne gibi işlem yapılmaktadır

Çalışmayan sistemler(bozuk asansör,mr v.b): Evet çogu zaman karşılaşılır bu tarz şikayetler ile. Çünkü çogu yönetici odasından çıkmaz. Sahada ne var ne yok bilmez ancak kendine söylenen kadarını bilir ve oda mutlu yaşar. Olmsuz bir şey söylendiğinde çünkü mutlaka suçlayacak birini bulur. O nedenle kimse duymaz görmez ve bilmez.Kendine laf taşıyan adamları vardır ne derse doğru kabul ettiği. Bu nedenlede sahada çalışan personelde küsmüştür. Artık hasta asansöründen inen tıbbi atığıda görmez, bozuk klimayı da.

Uygulanmayan yönetmelikler: Yönetmeliklte gözetmen hemşire sadece gece çalışır der, ama gündüz de çalışır nöbet parası verilir. Bu da yetmez soruşturma yaptırılır, yetmez döner sermayeden ek ödeme verilmesi için çaba içersine girilir. Yönetmelikte süpervizör hemşire, koordinatör hemşire, sağlık Bakım Hizmetleri Birim sorumlusu yoktur ama hastanelerde müdür kadar yetkili müdüre ulaşabilmek için geçmen gereken süpervizör hemşire, koordinatör hemşire, sağlık Bakım Hizmetleri Birim sorumlusu vardır. Yetki ve sorumluluklarını hangi mevzuattan aldıkları bilinmemekle birlikte görevlendirilme kriterinide bilen yoktur. Servis sorumlusu yüksek lisans mezunları arasından seçilir hükmüne rağmen dikkate alan yoktur. Yüksek lisans mezunu yok ise, alanında lisans yapmış denmesine rağmen, lise, önlisans mezunları yada alan dışı lisansı olan personel Resmi Gazete de yayınlanan yönetmeliği rağmen servis sorumlusu olarak görevlendirilmektedir. Taşerondan kadroya geçen ve hasta bakımı için kullanılacak personel taşıma elemanı olarak değerlendirilir. Kimi tam çalışma saatini tamalarken kimi öğle arasını kullanır saat, akşam memur gibi çalışır kimse yasa ve yönetmelikleri dikkate almaz. 25 yıl ve üzeri çalışan mevcutta genelgeye rağmen eleman ihtiyacı var diye nöbet tuturulurkeni memuriyete yeni başlamış, hastaneye yeni başlamış personel doktor eşi diye eğitim biriminde , hasta haklarında evde sağlık hizmetlerinde, enfeksiyon kontrol hemşireliğinde, kalite biriminde görevlendirilir. Yoğun bakımlarda eksik eleman ile çalışılırken, Evde sağlık hizmetleri bakanlığın belirlediğinden daha fazla eleman çalışır. Bunu da kimse bilmiyor, duymuyor sanılır. Kimi personelin mesai saati kontrol edilir kimi personel hastaneye gelip gelmediği bilinmez. Bakanlığın resmi yazısına rağmen il-ilçe sağlık müdürlükleride dahil olmak üzere sağlık personeli mutemetlik, idari bürü, hukuk büro, disiplin, atama birimlerinde çalıştırılabilmektedir.

Sanırım sağlık alanında Hükümetin ve bakanlığın yaptığı iyişleştirmelerden sonra insan kaynaklı problemler nedeni ile basında sağlık sektörü işe ilgili olumsuz haberlerin sebebi kamuda memur dahi olmayan, sağlık Bakanlığında hiç çalışmamış, sağlık sektörünü bilmeyen, müracatın, atama döneminin olmadığı, kriterlerin net olmadığı, ahbap çavuş ilişkisi yöntemi ve STK'ların gölgesinde liyakat dikkate alınmadan yapılan sözleşmeli yönetici atamaları gelmektedir. Tabi atamaları yapan il sağlık müdürleri de bu sistemin başında gelmektedir.İl Sağlık müdürlerinin çogunu sahada sadece basına boy boy fotograf verirken görmekteyiz. Ya devletin alıp   vermiş olduğu ambulansları teslim ederken, yada Bakanlığın ilgili  tayin ve atama dönemlerinde şu kadar hekim geldi diye.Sayın il sağlık müdür o ambulansları sen almadın devlet aldı. yani önde olması gereken devlet. Atamaları devlet yaptı sen değil  Sahi hastaların kullandıgı wcleri kullanan bir sözleşmeli yönetici var mıdır?Hastanın yediği sabah kahvaltısına, akşam yemegine , ara ögüne  ortak olan bir  sözleşmeli yönetici. Ne diyelim Sağlık Bakanlığı sözleşmeli yönetici atamaları ile DENİZİ GEÇİP ÇAYDA BOĞULMAKTADIR.

Editör: TE Bilisim