Bu köşede yazdığımız yazılarda defalarca Sağlık Personelinin yaşadığı sorunları dile getirmeye çalıştık. Bazen bu sorunları madde madde, bazen konu konu ele almaya çalıştık. Neye faydası oldu derseniz malesef bizim gördüğümüz kadarı ile hiçbir şeye çözüm olmadı. Bugünkü yazımızda ise dünyaca kabul görmüş Maslow'un ihtiyaçlar teorisi ile birlikte Sağlık Personelinin sorunlarını dile getirmeye çalışalım. Maslow tarafından belirtilen ve ihtiyaçlar kategorisinde ilk basamak olan  fizyolojik ihtiyaçlar her bir birey için doğumla başlayıp yaşamın sonuna kadar karşılanması gereken temel ihtiyaçlardır. Temel ihtiyaçlar hava, su, yemek ve barınma şeklinde belirlenmiştir. Her ne kadar bireylerin yaşama dair beklenti ve istekleri bulunulan çevre vb. faktörlere göre belirlenmektedir. Sağlık personeli kendinin ve ailesinin temel ihtiyacı olan yemek su ve barınma gibi ihtiyaçlarını karşılamada zorlanmaktadır. Öncelikle maaşını tek bir kalemde değil 3 ayrı kalemde almakta. Sabit üstü ek ödeme bir çok hastanede alınamamakla birlikte, bazı hastanelerde verilen sabit üstü ek ödeme 5-10 tl gibi rakamlar olabilmektedir. Sabit ek ödemeler ve sabit üstü ek ödemler malesef sağlık personelinin emeklilik maaşına da yansımamaktadır ve bu durum sağlık personelinin emekli olduğunda kamuda en az maaş alan personel olmasına neden olmaktadır. Bir çok sağlık personeli bu nedenle emekli olamamaktadır.

            Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre fizyolojik ihtiyaçlardan sonraki basamak güvenlik olup en temel ikinci ihtiyaç olarak piramitte yerini almıştır. Sağlıkta Şiddet gibi bir konumuz gündemde ve basında her gün bu konuda bir iki haber yer alırken sağlık personelinin güvenlik ihtiyacının bu boyutu ile ilgili yazılacak bir yorum olduğunu düşünmüyorum. Birde Sağlık personeli her an bulaşıcı bir hastalık kapma riski ile karşı karşıyadır. Ne kadar tedbirli olmaya kalkışsanız da aniden acile kanama ile başvuran bir hastada öncelik siz değil hasta oluyor. Aldığınız eğitim ve insan olmanızda bunu gerektiriyor. Diyelim kişiddete ugradınız, diyelim ki bir bulaşıcı hastalık kaptınız hiç biryöneticiniz yanınızda yer almıyor. Belki ilk gün, ama sonra kaderiniz ilebaş başa bıraklıyorsunuz. Hastanede şidete ugrayan sağlık personeli tek bir sözleşmeli yöneticisinin olmadığı mahkeme koridorlarında yapa yanlızdır. Arayıp sorulmaz bile. Hastalıkla yanlız başınıza mücadele ederisiz

                    Maslow’un ihtiyaçlar hiyereşisinde güvenlik ihtiyacının karşılanmasından sonraki diğer basamak aidiyet, sevgi, kabul görme, sosyal yaşam gibi sosyal İhtiyaçların karşılanması gelmektedir. Sağlık personeli aidiyet hissediyor mu?. Sevgi ve kabul görme aidiyet zaten bu konulara girmek bile istemiyoruz. 30 Ramazan boyunca Sağlık personeli ile bir sahur yapmamış, bir iftar açmamış ancak sosyal medyadan katıldıkları sahur ve iftar programlarının boy boy sosyal medyadan paylaşan sözleşmeli yöneticiler tarafından kabul gördüklerini düşünmemektedir. Bir ilçe devlet hastanesinde, ücra bir 112 istasyonunda sağlık personeli ile sahur yapan bir sözleşmeli yönetici görmek oldukça mutlu ederdi sağlık çalışanlarını. Sağlık personeline gülmeyen, çözüm bulmayan,sağlık personelini sürekli eleştiren, çözüm üretmek, yol göstermek yerine eleştiren, Sağlık personelinin iş ve işlemlerinde hatalı olunsun yada olunmasın sağlık personelini kurum içinde ve kurum dışında, kurum ile ilgili yada ilgisiz sürekli eleştiren, kurum kültürüne laf eden, sağlık personeli olmayan, ömrü hayatında bir kanamalı hastaya müdahale etmemiş, bir hastanın yatak yarasının nasıl oluştuğunu bilmeyen, hastane enfeksiyonun tanımından habersiz sözleşmeli yöneticiler ile ne kadar olabilirse kuruma o kadar iaidyet hissediyor ve o kadar sevği ve kabul görüyor işte.Kendine gülmeyen yüzlerin, açılmayan kapıların, verilmeyen randevuların olduğu bir sistemde STK'lar ile kahkalar atılmasında anlayabiliyor sağlık personeli yöneticilerinin gülebildiğini,

Haftalık 45 saat çalışma saati olan,  mesaisi 8/5 değilde 7/24 saat olan sağlık personelinin sosyal yaşam şartı oldukça zor maalesef. Hafta tatili, gecesi, bayram tatili olmayan sağlık personeli tutuğu nöbetin ardından ancak akşama kadar uyuyarak dinlenebilir.Zaten ertesi gün ya gündüz mesaisine gider yada nöbete.Sosyal yaşam hastane nöbeti ile evde dinlenme arasında bir yerlerde hiç karşısına çıkmaz.Zaten aldığı maaş+sabit ek ödeme ve çoğu yerde verilmeyen ek ödeme ile yoksulluk sınırının altında iken sosyal bir yaşamının olmasını, tatil planlamasını beklemek mümkün değildir. Senelik izne ayrılmak  aile yanına gitmek bile bir bir dert sağlık personeli için. Tüm memurların nöbet izni cumadan başlarken sağlık personeli ya izne giderken hafta sonu nöbet tutar gider, ya senelik izinin bittiği hafta sonu nöbet tutar. İzinden döndükten sonra tutulmak zorunda kalınan nöbetten bahsetmiyoruz daha. 

       Maslow’un ihtiyaçlar hiyereşisinde Sosyal İhtiyaçların karşılanmasından sonraki diğer basamak ise statü, başarı, itibar, tanınma gibi Değer Verilme/Saygınlık İhtiyacının karşılanmasıdır. Kanayan yaralarından biridir sağlık personelinin Değer verilme/ Saygınlık ihtiyacı. Malesef kendi kurumunda Sözleşmeli yönetici atamalarında Sağlık Personeli yönetici olarak atanamıyorken bakıyorsunuz sağlık bakanlığında hiç görev yapmamış, hatta kamuda çalışmamış kişiler bir sınav, bir müracaat olmadan sözleşmeli yönetici olarak Sağlık personelinin amiri olabilmektedir.Ancak bir sağlık personeli gidip bir okula başka bir kurum,kuruluşa  müdür, müdür yardımcısı olamaz.

Geçtiğimiz dönem içinde bazı bakanlıklar kendi bakanlık personeli için Görevde Yükselme Sınavı, Denetmen yarımcılığı, müfettiş yardımcılığı, uzmanlık gibi personel için kariyer basamaklarını içeren sistemler kurdu ve gereğini yaptı. Peki sağlık Bakanlığında var mı bu sistem maalesef. Görevde yükselme sınavı açılmıyor. Sözleşmeli yönetici atamalarında bir müracaat dahi alınmıyor. Çalışanlarının en azının %60-70 nin kadınların oluşturduğu kurumda sözleşmeli yönetici atamalrının % kaçını kadınlar oluşturuyordur.

Resmi Gazete'de yayınlanmasına rağmen ek II kadro cetvelinde yer almadığı için yüksek lisans mezunu sağlık personeline uzman unvanı verilememektedir. Sağlık personeli tüm zorluklara rağmen yüksek lisans da yapsa ne maddi ne manevi olarak karşılığını alamamaktadır.

Resmi Gazete'de yayınlanan hemşirelik yönetmeliğinde yer almasına rağmen servis sorumluları "Sorumlu hemşire yatan hasta üniteleri/klinikleri, yoğun bakım üniteleri, ayaktan tanı ve tedavi birimleri, acil, evde bakım gibi alanlarda hemşirelik hizmetlerinin yerine getirilmesinde başhemşireye karşı sorumlu olup, öncelikle ilgili alanda uzman hemşireler, yoksa üç yıl deneyimli ve hemşirelikte lisans mezunları arasından başhemşire tarafından görevlendirilir. Ancak, kurum/kuruluşta, hemşirelikte lisans eğitimine sahip hemşire bulunmaması halinde diğer hemşirelerden de görevlendirme yapılabilir. Sorumlu hemşire görevlendirildiği alanda öncelikle gündüz mesai saatlerinde görev yapar". hükmüne rağmen neden uzman hemşireden (Uzman hemşire: Mesleğiyle ilgili lisansüstü eğitim alarak uzmanlaşan ve diploması Bakanlıkça tescil edilen hemşireyi,) yoksa üç yıl deneyimli ve hemşirelikte lisans mezunu hemşirelerden görevlendirilir .Ancak, kurum/kuruluşta, hemşirelikte lisans eğitimine sahip hemşire bulunmaması halinde diğer hemşirelerden de görevlendirme yapılabilir. denilmesine rağmen neden servis sorumlu hemşireleri hemşirelikte lisans mezunu olmayanlardan görevlendirilir.

Sorumlu hemşire görevlendirildiği alanda öncelikle gündüz mesai saatlerinde görev yapar hükmüne rağmen neden süpervizör benzeri adlar altında nöbet tutturulur. Resmi Gazete'de yayınlana Hemşirelik yönetmeliğinde yer alan hükümlere aykırı yapılan iş ve işlemler ile karşı karşıya kalan sağlık personeli saygınlık, statü ihtiyacını karşılayabilir mi?

Bakanlığın ilgili Resmi yazılarında yer almasına rağmen, sağlık personeli hastanede nöbetten, nöbete koşarken il-ilçe sağlık müdürlükleri-ADSM'lerde yıllarca geçici görev ile çalıştırılan personellerin olması, Sağlık personeli  il-ilçe sağlık müdürlükleri-ADSM'lerine geçici görev talep ettiğinde ihtiyacımız yok denilirken,hastaneye o gün başalyan personelin ihtiyaç dahilinde il-ilçe sağlık müdürlükleri-ADSM'lerde görevlendirlmesinde mi saygınlık hissetecek?

Yıllarca ihtiyaç var denilerek, acil servisinde,yoğun bakımında,, klinik hizmetlerinde nöbet tutan personel Bakanlığın ilgili yazısı gereği 25 yılını doldurunca 8/5 çalışabileceği bir işin hayalini kurar. Sahada uygulama öyle midir peki. Hastanede eğitim birimlerinde, kalite birimlerinde, enfeksiyon kontrol hemşireliklerinde çalışanların % kaçı 25 yıl ve üzeri çalışandır? Hastaneye yeni gelen personelin kalite birim hemşireliği, eğitim hemşireliği, enfeksiyon kontrol hemşireliği yapabileceğine hangi kriter nedeni ile karar verilmiştir. Hastanede yıllarca emek veren 25 yıl ve üzeri çalışması olan personelin yapamayacağına nasıl kara verilmiştir.

Kamu kurum ve kuruluşları ve sağlık Bakanlığının bazı krum kuruluşları 9 gün bayram tatilinde nöbet tutarken hastanelerde ve 112'lerde çalışan sağlık personeli nöbet tuttu. Sonuç idari izin gününde nöbet parasını bile bayram tatili olarak alamıyor. Ama nöbet tutan Sağlık personeli tatil boyunca hastanenin tüm hizmetlerinden sorumlu tutuldu.

İlgli resmi yazılara uyulmazken, hiçbir yönetmelik ve resmi yazıda yer almayan koordinatör hemşire, süpervizör hemşire, sağlık Bakım Hizmetleri Birim sorumlukları görevlendirmeleri neye göre yapılmaktadır?

Maslow'un ihtiyaçlar hiyereşisinde 4 temel prensip karşılandıktan sonra "Kendini Gerçekleştrme" ortaya çıkar. Sanırım Sağlık personelinin Maslow'un ihtiyaçlar hiyereşisinde yer alan basamakları gerçekleştirmesi için önce yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasını sağlayan, sağlık personelinin, kadın çalışanların önünü açan, bir sisteme ihtiyaçı var.

Editör: TE Bilisim