Nagehan Alçı, bugünkü yazısında doktor arkadaşından edindiği bilgiye göre koronavirüs salgınındaki son duruma ilişkin bir yazı kaleme aldı. 

Alçı, bugünkü "Hastanelerde son durum nasıl?" başlıklı yazısında, doktor arkadaşının,  "İstanbul yazı iyi geçirdi. İşler kontrol altındaydı. Ama şimdi kabus başlıyor." dediğini aktardı. 

'Günlük vaka sayılarının daha fazla olduğunu söyleyen' Alçı'nın yazısından ilgili bölüm şöyle:

İstanbul’un en büyük hastanelerinden birinde önemli bir mevkide olan bir doktor arkadaşıma içeride vaziyetin nasıl olduğunu sordum.

Kendisi çok objektif bir tıp insanıdır. Hiçbir siyasi partiye angaje değildir. Ne görüyorsa onu olduğu gibi ifade eden biridir.

Bana anlattıkları şunlar:

"Nagehan, İstanbul yazı iyi geçirdi. İşler kontrol altındaydı. Ama şimdi kabus başlıyor.

Geçen Nisan ya da Mayıs ayına göre durum çok daha kötü.

Virüs her yere yayıldı. Sürecin başında test için temaslı olmak yeterliydi.

Pozitif bir vakanın tüm ailesine hemen test yapılıyordu.

Şimdi şayet aile bireylerinde bulgu yoksa hepsinin 14 gün evde kalmaları isteniyor ama test yapılmıyor.

Burada esas mesele insanların hassasiyet göstermemesi. Bırak ailede pozitif vaka var diye evde kalması gerekenleri, bizzat hastaların kendileri sokaklarda fıldır fıldır geziyor. (Bakan Fahrettin Koca da 140 bin kişinin izolasyonu delmeye teşebbüs ettiğini açıkladı zaten-na)

Sana geçen gün tanık olduğum bir hadiseyi anlatayım…

Bizim hastanede ikisi de pozitif bir anne baba toplu taşımaya binmişler ‘Bizim çocuklara da bir bakın, belki onlar da hastadır’ diye virüsü yaya yaya gelmişler. Her gün böyle örneklerle karşılaşıyoruz."

Doktor arkadaşıma verilen rakamlarla ilgili giderek büyüyen şüpheyi de sordum.

Günlük vaka sayılarının verilenden yüksek olup olmadığına dair kendi gözlemlerini anlatmasını istedim.

Günlük vaka sayısının açıklananın epey üzerinde olduğunu düşündüğünü ancak bunun açıklanan rakamın kasıtlı olarak az gösterilmesinden değil, temaslılara test yapılmaması ve bulgu olduğu halde test yaptırmayanların giderek artmasından kaynaklandığını söyledi.

Dünya yeniden feci şekilde pandemiye teslim durumda. Önümüzdeki sonbahar ve kış belli ki yine bu salgın meselesiyle dolu olarak geçecek.

Türkiye’de de işler giderek zorlaşıyor ancak arkadaşım buna ragmen bizim bir artımız olduğunu hatırlattı.

Dedi ki: "Biz tedaviye çok erken başladık ve önemli bir avantaj elde ettik. ABD ve Avrupa’da işler kanıta dayalı ilerlediği için ilaçlar konusunda geç kalındı. Bizde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu çok hızlı davrandı, ilaçları hemen getirtti ve sonuç aldık."

Ancak ilk dönemin belki de bilinmezliğinden kaynaklanan korku sayesinde sağlanan kontrol yazdan sonra kayboldu.

İnsanlar rahatladı, birçok kişi pandemiyi grip gibi görmeye başladı. Hafif geçirenler işin vahametini unutturdu.

Bu sebeplerle sayılar artıyor ve hastaneler doluyor sevgili okurlar.

Bu kabusun derinleşmemesi için yeniden Mart ve Nisan aylarındaki kaygı düzeyine dönmemiz ve mümkün olduğunca yavaşlamamız gerekiyor.

Editör: TE Bilisim