andeminin başından beri “hakkınızı ödeyemeyiz” dediğimiz sağlıkçılar var ya, onların hakkını halen ödeyemiyoruz.

Bu nedenledir ki sağlıkçılar bir süredir eylem üzerine eylem yapıyorlar.

İş bırakıyorlar, iş yavaşlatıyorlar.

Ne diyor sağlıkçılar;

“Sağlığı alınıp satılan bir meta, hastaneleri işletme, hastaları müşteri ve sağlık çalışanlarını köle olarak gören anlayışın yürürlüğe koyduğu sağlıkta dönüşüm programı ile sağlık emekçilerinin emeği ucuzlatılmış, çalışma koşulları kötüleşmiş halkın sağlık hakkı elinden alınmış gelinen aşamada sağlık sistemi işlemez hale gelmiştir.

Pandeminin kat be kat zorlaştırdığı çalışma koşulları, artan zorluklar ve ekonomik krizle birlikte ekonomik haklarımızda büyük kayıpları yaşamaya devam ediyoruz. Siyasal iktidar sağlık hizmetlerini üreten hekimleri ve sağlık çalışanlarının haklarını görmezden gelerek her birimizi geçinemez duruma getirmiştir.”

***

Peki sağlıkçılar ne istiyor bir de onlara bakalım.

Hekimlere ve tüm sağlık çalışanlarına insanca yaşamaya olanak veren, emekliliğe yansıyan, yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin verilmesi; eğitim durumu, hizmet yılı, mesleki risk gibi faktörler ile ücret skalasının belirlenmesi.

Etkili ve caydırıcı yeni bir sağlıkta şiddeti önleme yasasının çıkarılması, güvenli işyerlerinin oluşturulması.

657, 992, 1593, 5199, 5216, 5393, 5996, 6343 Sayılı Kanunlara göre sağlık alanında görev yaptıkları halde, sağlık çalışanı olarak görmezden gelinen veteriner hekimlerin de, tüm sağlık çalışanlarına yapılacak yasal düzenleme ve maaş iyileştirmelerinden faydalandırılması.

Bületnt Özyağcı-Milli İrade

Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile kurucu üyesi olduğumuz Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ortalamasına çıkarılması.

COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması.

Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi.

Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi.

Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması.

Sağlık hizmetlerinde katkı katılım payı, reçete ücreti vb adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi.

Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi.

Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi.

Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunulmasına kadar sağlık meslek örgütlerinin karar alma mekanizmalarında yer alması.

Sağlığa ve sağlık çalışanlarına bütçeden daha fazla pay ayrılması.

Hangi statüde olursa olsun tüm sağlık çalışanı emeklilerine insanca yaşamaya yetecek emekli maaşı.

***

Ve mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini de şöyle anlatıyorlar.

“Bizleri artık sağlık hizmeti veremez hale getiren bu çalışma yaşamının sürdürülemez olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz. Yaşama adanmış bir mesleğin mensupları olarak hakkımızı gasp eden bu bozuk düzenin, bize dayatılan bu çalışma koşullarının, bu sefalet ücretlerinin kader olmadığını biliyoruz. 14 Mart Tıp Bayramına doğru giderken birlikteliğimizi güçlendirecek ve taleplerimizin karşılanmaması durumunda daha uzun süreli G(Ö)REV’ lere hazır olacağız. Hakkımız olanı alana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.”

Editör: TE Bilisim