Artık maskeler hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Kimileri bez maskeleri tercih ediyor kimi cerrahi kimi N95 ve türevlerini. Hangisini kullanırsak kullanalım Maske kullanmanın bazı kuralları var ama pek çoğumuz bunu göz ardı ediyoruz. Maske hijyeni en az maske takmak kadar önemli çünkü aynı maskeyi gereğinden uzun süre kullanmak, kolumuza takmak ya da katlayıp cebimize koymak sandığınızdan çok daha riskli… Peki gün içinde kullandığımız maskenin maksimum koruma sağlaması ve etkili kalması için nelere dikkat etmemiz gerekiyor. 

• Ne sıklıkla değiştirmeliyiz?

• Kirlenmiş maskeden virüs bulaşır mı?

• Bez maskeleri nasıl ve hangi sıklıkta yıkamalıyız? 

• Cebimize koysak ne olur? 

• Islanırsa ya da yere düşerse ne yapmalıyız? 

MASKEYE DOKUNMAYIN, İPLERİNDEN TUTARAK ÇIKARIN

Çoğumuz bir kafede ya da restoranda oturduğumuzda maskelerimizi hemen çıkarıyoruz ancak New South Wales Üniversitesi'nde Uluslararası Biyogüvenlik Profesörü Raina MacIntyre, maskenize dokunmadan önce ellerinizi yıkamanız veya dezenfekte etmeniz gerektiğini ve sadece iplerine dokunarak çıkarmamız gerektiğini söylüyor.

KİRLİ BİR MASKEDEN VİRÜS BULAŞABİLİR Mİ?

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Zeynep Bayındır’a yüzümüzden çıkarırken kirli elimizle dokunduğumuz ve tekrar kullandığımız maskeden virüs kapma ihtimalimiz var mı diye sorduğumuzda maalesef ‘evet’ cevabını alıyoruz.

Bayındır “Koronavirüsle mücadelede aşılanmayla birlikte maske-mesafe ve hijyenin önemi çok büyük. Damlacık yoluyla bulaşın engellenmesi amacıyla kullandığımız maskelerin yanlış kullanımı maalesef virüsü kapmamıza neden olabilir” diyor ve ekliyor. Gün içerisinde ellerimizle birçok yüzeye temas ediyoruz. Koronavirüsün cansız yüzeylerde ortalama 72 saat hayatta kaldığını düşünürsek (bu durumu diğer virüsler için de geçerli) ellerimizle maskemize virüsü bulaştırmış oluruz. Bu maskeyi tekrar kullandığımızdaysa ağız ve burun mukozalarımızdan içeri girecek olan virüslerin bizi enfekte etme olasılığı artar.”

Bayındır, gün içerisinde ortak alanlarda dokunduğumuz kapı kolu, asansör düğmeleri, klavyeler, mouse, masa, market arabaları, para vb. yüzeylerdeki birçok bakteri ve virüsün ellerimize ve el hijyeni sağlamadan dokunduğumuz her yere bulaşmış olduğunu, bunun hasta olma olasılığımızı arttığını söylüyor. İşte bu yüzden maskenin doğru kullanımı çok önemli.

Maskeyi takıp çıkarırken el hijyeninin sağlanması, ağız, çene ve burnu kapatacak şekilde kullanılması, maskeli iken elimizin maske ile temasından kaçınılması, temas durumunda el hijyeni sağlanması ve uygun şekilde saklanması gerekiyor. 

Maskemizi çıkarmadan önce ellerimizi yıkamak ya da el dezenfektanı kullanmanın bu riski büyük oranda ortadan kaldıracağını belirten Bayındır, bu esnada maskeyi doğru çıkarmanın önemini vurguluyor. Maskenin nasıl doğru çıkarılması gerektiğini ise şu sözlerle anlatıyor.

“Eğer maskemizi çıkartırken dış ortamdaki damlacık yoluyla taşınan virüslerin yoğun olarak bulunduğu alan olan ağız ve burnumuzu kapatan bölgeden tutarak çıkartırsak ellerimizi tekrardan kirletmiş oluruz. Maskeyi iplerinden tutarak çıkarmak ve sonrasında tekrar el hijyeni sağlamak virüs bulaşını engellemek açısından çok önemli.” 

MASKEYİ ÇANTAYA ATMAK FAYDADAN ÇOK ZARAR

Maske yüzünde olmadığı zamanlarda, tekrar maskesini takana kadar koluna takanlar, çantasına rastgele atanlar, arka cebine tıkıştıranlar var. Maskenin bu şekilde saklanması virüsün bulaşması açısından ne kadar riskli? 

Maskenin bu şekilde saklandıktan sonra tekrar kullanılmasının maalesef faydadan çok zarara neden olduğunu söyleyen Bayındır, bu şekilde maskenin iç ve dış yüzeylerinin birbirine değerek her iki yüzeyin de kirlenmesine neden olduğumuzu, aynı zamanda çantamızın içinde ve cebimizde olan diğer eşyalara da virüsü bulaştırmış olacağımızı söylüyor. 

Peki örneğin maskemizi takıp dışarı çıktık ve yemek yemeye bir restorana girdik. Maskemizi çıkardık ve yemekten sonra tekrar takacağız. Bu süre zarfında maskemizi nasıl saklamalıyız? 

MacIntyre ise “Maskenizi kullanmadığınız zamanlarda cebinize koymak veya çantanıza öylece atmak yerine bir poşete ya da kese kağıdına koyun, elinizde biraz dezenfektan varsa, maskeyi saklamadan önce hafifçe bir sprey sıkabilirsiniz” diyor.

Bayındır, yeni taktığımız ve henüz kirlenmediği düşündüğümüz maskeyi el hijyeni sağlayarak çıkarttıktan sonra içe doğru katlayarak temiz bir kağıt poşete ya da havlu kağıda sararak saklamamız gerektiğini, maske ile işimiz bittiğinde mutlaka yeniden el hijyeninin sağlanarak Yemek yemeye başlanmasını gerektiğinin önemle altını çiziyor.

AYNI TARAFI DIŞA BAKSIN

CDC’nin (ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) internet sitesinde de maskenizi daha sonra tekrar kullanmak üzere geçici olarak saklayabileceğimiz söyleniyor. 

Maskeyi doğru şekilde çıkarın ve kullanılmış bir maskeye dokunduktan sonra ellerinizi yıkayın.

Kullanımlar arasında maskeyi temiz tutmak için kuru, nefes alabilen bir çantada (kağıt veya örgü kumaş çanta gibi) saklayın. Maskenizi yeniden kullanırken, aynı tarafı dışarı bakacak şekilde tutun.

Evinizin dışında yemek veya içmek için maskenizi çıkarıyorsanız, temiz kalması için çanta veya kese kağıdı gibi bir yerde saklayın.

Maskenizi çıkardıktan sonra ellerinizi yıkadığınızdan veya dezenfekte ettiğinizden emin olun. 

Yemekten sonra maskeyi aynı tarafı dışarı bakacak şekilde tekrar takın. 

Maskenizi tekrar taktıktan sonra da ellerinizi tekrar yıkadığınızdan veya dezenfekte ettiğinizden emin olun.

KUMAŞ MASKELER YETERLİ DEĞİL

Maskeyi çıkarırken dokunmama tavsiyesi hem kumaş hem de tek kullanımlık maskeler için geçerli olsa da, MacIntyre, kumaş maskelerin Omicron varyantına karşı korumadığını dile getiriyor. Çünkü Omicron varyantı diğerlerine göre çok daha bulaşıcı. Bu nedenle yüze iyi oturan ve filtreli olan bir maske çok daha iyi koruma sağlar.

MacIntyre, P2 veya N95 maskeleri veya bunlar yoksa cerrahi maske kullanmanın en iyisi olduğunu söylüyor. Bez maskelerin her gün kullanımdan sonra 60°C'de makinede yıkanmaları gerekir. Bu, günlük olarak bez maske takıyorsanız, dönüşümlü olarak birkaç maske takmanız gerekeceği anlamına gelir.

Maison Modulare'nin kurucusu Chrys Wong, makinede yıkamayı, kuruduktan sonra maskeyi ütülemeyi öneriyor.

Pandeminin ilk zamanlarında İngiltere’de yapılan bir anketin sonuçlarına göre pek çok insanın bez maskelerini yıkamadan önce günlerce kullanıyor, hatta yüzde 15’i yıkanabilir maskelerini hiç yıkamıyor. 

UZUN SÜRE ÇENE ALTINDA TUTMAYIN

“Kalabalık ortamlarda maskenizi yüzünüzden hiç indirmeyin. Çene altına indirildiğinde maskenin sağlayacağı bariyer görevinin ortadan kalkar” diyen Bayındır, sosyal mesafenin yeterli olduğu ve çok kısa süreli bir nedenle açmanız gereken durumlarda maske çeneye indirilebileceğini söylüyor. Maskenin uzun süreli çene altında tutulmasının maske takılmaması ile eş değer olduğunun altını çizen Bayındır, maskenin görevini tam yapabilmesi için ağız, çene ve burnumuzu tam olarak kapatması gerektiğini sözlerine ekliyor.

YOĞUN MAKYAJ ÜSTÜNE MASKE TAKMAK SAKINCALI

Maskeyi tüm gün boyunca kullanmak cilt sağlığı açısından da çok sakıncalıdır. Dermatoloji Uzmanı Dr. Belma Bayraktar, ter ve nem artışıyla gözeneklerin tıkandığını, uygun olmayan bir nemlendirici sürülmüşse ısı artışıyla bu ürünün zararlı etkilerinin katlandığını söylüyor. Yüze nemlendirici sürüldükten sonra en az yarım saat beklemek gerektiğini, maske ıslandıysa mutlaka değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, özellikle yoğun makyaj üzerine maske takmanın ısı artışı nedeniyle gözenekleri tıkayabileceği konusunda uyarıyor. Ayrıca uzun süre boyunca maskeli kalmak karbondiaksit oranını arttırdığı için cildimize zarar vermesin diye sık sık maske değiştirmek gerektiğini belirtiyor.

MASKEYİ NE ZAMAN ATMALIYIZ?

MacIntyre'a göre, bir maskenin ne zaman atılması gerektiğini belirleyen iki faktör var. Birincisi çok açık. Eğer bir maske “görünür şekilde nemli veya kirliyse” onu atın. MacIntyre'a göre diğer faktör, maskenin 8-10 saattir kullanılıyor olması. Bu süreyi aşmışsa maskenizi çöpe atın.

Bayındır, mümkünse tek kullanımlık maskelerin tercih edilmesi gerektiğini, hapşırma, öksürme ya da konuşma nedeniyle nemlenip ıslandığında, yere düştüğünde ya da gözle görünür bir kirlenme söz konusu olduğunda atılarak yenisi ile değiştirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Peki, nemlenmiş, bir gün boyunca kullanılmış maskelerin akşam havalandırılıp ertesi gün tekrar kullanılması ne kadar doğru?” diye sorduğumuzda Bayındır, maskelerin tek kullanımlık olduğunu ve kirlendiğinde mutlaka yenisinin takılmasının doğru olduğunu ancak mecburi durumlarda N95 maskelerin havalandırılarak ertesi gün kullanabileceğini söylüyor ve ekliyor. “Yıkanabilir maskelerde de mutlaka kullanım kılavuzuna uygun olarak en fazla kaç kez yıkanabileceği takip edilmeli, her kullanımdan sonra 60 °C  sıcaklıkta su ve sabunla yıkanarak kullanılması gerektiğinin altını çiziyor.

Huffington Post’a yer alan habere göre pandeminin ilk zamanlarında Signs.com tarafından yürütülen bir araştırmada 1000 kişi ile ne sıklıkta maske taktıkları ve onlara nasıl baktıklarına dair anket yapıldı. Anket sonuçları Maske Kullanımı ve hijyeni konusunda hiç de iç açıcı değildi.

MASKESİNİ BAŞKASI İLE PAYLAŞAN BİLE VAR

Araştırmaya katılanların %35 kadarı yüz maskesini takmadan önce ellerini yıkamadıklarını bildirirken, %43.7'si ise önce ellerini yıkamadan maskelerini çıkardıklarını itiraf etti.
Epidemiyolog Rashid Chotani virüsün bulaşmasını önlemek için maskenizi takıp çıkarmadan önce 20-30 saniye boyunca ellerimizi yıkamamızı tavsiye ediyor, çünkü ellere bulaşan virüsler burun, ağız ve göz bölgelerine kolayca bulaşabilir.

Ankete katılanların neredeyse %25'i yüz maskesini başkaları ile paylaştıklarını söyledi. KBB cerrahı olan Gan Eng Cern , kullandığımız diş fırçaları, saç fırçaları ve iç çamaşırları gibi yüz maskelerinin de paylaşılmaması gereken hijyenik ürünler olduğunu önemle vurguluyor.

Katılımcıların %44.2'si tek kullanımlık maskelerini atmadan önce birkaç kez taktığını kabul etti.

New Mexico Eyalet Üniversitesi'nde halk sağlığı profesörü olan Jagdish Khubchandani, tek kullanımlık maskelerin yalnızca belli bir süre kullanım için tasarlanıp üretildiğini, bu nedenle sadece 1 gün kullanılması gerektiğini söylüyor.

Katılımcıların %40,8’i tek kullanımlık maskeleri yıkamaya çalıştıklarını belirtti. Bu durum maskenin amacını tamamen yok ediyor çünkü bir
kez ıslandıklarında veya nemlendiklerinde, koruma etkinlikleri azalır. İçerisindeki lifler parçalanır.

Araştırmaya katılanların %10,6'sı, bez maskelerini yıkamadan iki haftadan uzun süre kaldıklarını söyledi.

Benzer şekilde, tekstil teknolojisi şirketi Livinguard tarafından yürütülen bir başka bir ankette de %79'unun her kullanımdan sonra bez yüz maskelerini yıkamadığını, %8'inin ise hiç yıkamadığını kabul ettiğini ortaya koydu.

DOĞAYA ATILAN BİR MASKE 450 YILDA YOK OLUYOR

Yolda sokakta yerlerde kullanılmış maskeleri görüyoruz. Maskelerin çevreye atılması hem sağlık açısından riskli hem de doğaya zarar veriyor.

RMIT Üniversitesi'nden bir araştırmacı olan Dr Mohammad Saberian'a göre, dünya genelinde her gün 6.8 milyar tek kullanımlık maske kullanılıyor. Tek kullanımlık yüz maskeleri çoğunlukla biyolojik olarak parçalanamayan plastiklerden yapıldığından, doğaya atılan bir maske 450 yılda yok oluyor.

Saberian ve RMIT'deki meslektaşları, tek kullanımlık yüz maskelerinin yol yapım malzemelerine karıştırılarak geri dönüştürülebileceğini, maskelerin dezenfekte edildikten sonra parçalanabileceklerini ve bina molozlarıyla karıştırılabileceğini öneriyorlar.

Avustralya'da yüz maskeleri çöp kutusuna atılıyor, evsel atıklarla birlikte toplanıyor ve çöp sahasına gönderiliyor. Saberian, en azından hastaneler, yaşlı bakım tesisleri ve alışveriş merkezleri gibi yoğun yerler için yüz maskeleri veya atık KKD için belirlenmiş çöp kutuları uygulanması gerektiğini söylüyor.(Gündeme Bakış)

Editör: TE Bilisim