Antalya'da 23-27 Mart 2022 tarihleri arasında düzenlenen 2. Ulusal Cerrahi Kongresi ve 17. Ulusal Cerrahi Hemşireliği Kongresi'nde konuşan Genel Cerahi Uzmanı Prof. Dr. Cem Terzi, sağlık sektöründeki durumla ilgili "Eski rol modeller yok, onlar üniversiteler yıkılırken şahane özel hastaneler açıldı, özel hastane zincirleri açıldı. İçinde İtalyan restoranlarının olduğu, İtalyan şeflerinin olduğu özel hastaneler oldu. Onlar oraya gittiler. Sen o karanlık, kötü, pis, leş, lağım gibi kokan Çapa, Cerrahpaşa, depremde yıkılmak üzere olan hastanelerde karanlık koridorlarında kaldın" dedi.
Prof. Dr. Cem Terzi, Antalya'da 23-27 Mart 2022 tarihleri arasında düzenlenen 2. Ulusal Cerrahi Kongresi ve 17. Ulusal Cerrahi Hemşireliği Kongresi'nde konuştu. Konuşmasını 11 Nisan'da Youtube kanalında da yayınyan Terzi'ye 'e-öğrenme' alanında şu soru yöneltildi;
"Bugünkü bizim panelimizin başlığı 'Gelenekten geleceğe cerrahi eğitim' bu paneli izleyen birisi artık hastayla etkileşim, cerrahi eğitimde mentorun yeri, grup tartışmaları, hoca-asistan ilişkileri gibi pek değinilmedi. Buradan da yanlış bir mesaj çıkmasını istemediğim için seninle paylaşmak istedim. Tabii bu tür öğrenmeler çok kıymetli ama şöyle bir tehlike de görüyorum, videoyu izleyip cerrahi yapılabileceğinin sanılması gibi bir akım gelişmeye başladı, ben bunu biraz da tehlikeli görürüm."
"Bazı sorunların temelinde, ekonomik, siyasi, sosyolojik nedenler var" diyen Cem Terzi, soruya şu yanıtı verdi;
"Hasta ile hekim hasım ilişkisine dönmüş"
"Çok temel bir soru ama kısaca cevaplamam lazım zaman yok. Bazı sorunların temelinde, ekonomik, siyasi, sosyolojik nedenler var. Bu sizin belirttiğiniz sorunun temelinde yani üniversitede ya da eğitim kurumunda 'eğitici ile eğitilen ilişkisi neden bozuk, bolzuldu?' sorusunun temelinde bu ülkenin ekonomisi, bu ülkenin ekonomisindeki tercihler, bu ülkedeki siyaset, bu ülkedeki siyasi tercihler, bu ülkenin sosyolojik yapısı ve bu sosyolojik yapının evrildiği yerle alakalı çok büyük temel sorunlar var. Bunlar yüzünden bu ilişki bozulmuş durumda. O kadar bozulmuş durumdaki belki bir daha belki bir daha tamiri mümkün olmayacak derecede bozulmuş durumda. Hasta ile hekim hasım ilişkisine dönmüş. Hasta hekime saldırıyor, öldürüyor, cinayete teşebbüs ediyor. Acil serviste herkes ölüm korkusuyla işe gidiyor. Bunun bir sosyolojik izahı var."
"Giderlerse gitsinler' denen bir ortamdaki moralle çıkıp burada eğitim hakkında konuşmaya çalışıyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hekimler için kullandığı "Varsın gidiyorlarsa gitsinler. Bizler de üniversiteleri yeni, bitiren doktorlarımızı buralarda istihdam ederiz, buralarda onlarla devam ederiz" ifadeleri de hatırlatan Terzi şöyle devam etti;
"Giderlerse gitsinler' denen bir ortamdaki moralle çıkıp burada eğitim hakkında konuşmaya çalışıyoruz. O yüzden tabii ki eski rol modeller yok, onlar üniversiteler yıkılırken şahane özel hastaneler açıldı, özel hastane zincirleri açıldı. İçinde İtalyan restoranlarının olduğu, İtalyan şeflerinin olduğu özel hastaneler oldu. Onlar oraya gittiler. Sen o karanlık, kötü, pis, leş, lağım gibi kokan ÇAPA, Cerrahpaşa, depremde yıkılmak üzere olan hastanelerde, karanlık koridorlarında kaldın. Kalamadın ya da oralara gittin. Giderken o asistanlarını, hemşirelerini yanında götüremiyorsun. Sen 'star cerrah' oldun. Robot kullanmaya başladın, firmalar peşinde koşmaya başladı. Her şey değişti, o yüzden dönüp Youtube'a bakan asistana 'neden Youtube'a bakıyorsun, neden oradan öğreniyorsun' demeye, bu soruyu sormaya hakkınız yok. O en çaresiz biçimde öğrenmek için, en yakın olduğu, ona zarar vermeyecek, onu azarlamayacak, onu hırpalamayacak mecraya başvuruyor ve oradan öğreniyor."
"Halka sordunuz mu?"
"Bunu da engelleyemezsiniz. Bunu ancak oraya çok iyi içerik koyarak düzeltebilirsiniz. Bunun çalışmaları var, gösterdim. Siz Türk Cerrahi Derneği'nin sanal akademisini çok mükemmel hale getirdiniz, oraya şahane paralar, yatırımlar yaptınız vesaire insanlar onu kullamadı mı? Hayır kullanırlar. Ya da siz üniversitelerde kaldınız, istifa etmediniz, her şeye rağmen fedakarca çalıştınız, asistanlar sizin peşinizden gelmedi mi? Gelirler. İten kuvvetler var, çeken kuvvetler var. Biz sürekli itiliyoruz. Üniversitenin dışına itil, akademinin dışına itil, araştırmanın dışına itil. Çken kuvet ne? Endüstri, para. Sağlık turizmi adı altında bir saçmalık çıktı. Sağlık turizmi ne ya? Sağlık turizmi o ülkenin sağlık olanaklarını cash para uğruna parası olan yabancılara peşkeş çekilmesi. Senin bütün enerjin, akademik birikimin vesaire bu sağlık turizmine ve bu sağlık turizmini geliştiren, cebine para sokan insanlara gidiyor. Halka soruldu mu, 'ben senin kamu kaynaklarını ve kamu kaynaklarınla yetiştirdiğim profesörlerini turizmde kullanacağım' diye? Kİmseye sordular mı, sormadılar." (t24)
